بَلَىٰ مَنْ أَوْفَىٰ بِعَهْدِهِ وَاتَّقَىٰ فَإِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُتَّقِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Belâ men evfâ bi ahdihî vettekâ fe innallâhe yuhibbul muttekîn(muttekîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hayır! (Gerçek, onların dediği değil.) Kim sözünü yerine getirir ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, şüphesiz Allah da sakınanları sever. |
|
DİYANET VAKFI |
Hayır! (Gerçek onların dediği değil.) Her kim sözünü yerine getirir ve kötülükten sakınırsa, bilsin ki Allah sakınanları sever. |
|
ELMALILI SADE |
Hayır yol var! Her kim verdiği sözü yerine getirir ve sakınırsa şüphesiz, Allah o sakınanları sever. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Hayır. Kim ahdini ifâ eder ve ittikada bulunursa şüphe yok ki Allah Teâlâ o muttakîleri sever. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hayır, öyle değil. Kim sözünü yerine getirir ve günahtan sakınırsa bilsin ki Allah kesinlikle takva sahiplerini sever. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yok, öyle değil iş. Kim ahdine vefa eder ve ondan sakınırsa bilsin ki gerçekten de Allah sakınanları sever. |
|
İBN-İ KESİR |
Hayır, kim ahdini yerine getirir ve sakınırsa; şüphe yok ki Allah, sakınanları sever. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hayır; kim ahdine vefa eder ve sakınırsa şüphesiz Allah da muttaki olanları sever. |
|
BEKİR SADAK |
Hayir, oyle degil; ahdini yerine getiren ve gunahtan sakinan bilsin ki, Allah sakinanlari suphesiz sever. |
|
CELAL YILDIRIM |
Hayır, yol var: Kim verdiği sözü dosdoğru yerine getirir ve (hakkı inkârdan, kötülüklere sapıp Allah´a karşı gelmekten) sakınırsa, şüphesiz Allah sakınanları sever. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hayır, kim ahdini yerine getirir ve sakınırsa şübhesiz Allah da o sakınanları sever. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hayır, öyle inandıkları gibi değil, kim ahdini ve emanetini yerine getirir, Allah’dan korkarsa, şüphe yok ki, Allah takva sahiplerini sever. |
|
ALİ BULAÇ |
Hayır; kim ahdine vefa eder ve sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever. |
|